Korona virüsü – Covid 19 salgını döneminde Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi
Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından tüm ailelerimiz ve çocuklarımızın bu süreci fiziksel ve ruhsal durumları bozulmadan atlatabilmeleri temennisiyle detaylı bir rehber hazırlandı. Aşağıda 0-2 yaş arası çocuklar için hazırlanan önerileri içeren bir özet yer almaktadır..
Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi
Rehberin tamamını indirmek için bu linke tıklayabilirsiniz, aşağıda 0-2 yaş arası çocuklar için hazırlanan önerileri içeren bir özet yer almaktadır.
Tüm dünyayı etkileyen ve bazı durumlarda ölümcül olabilen bir salgında kaygı, korku, huzursuzluk gibi olumsuz duygular hissetmek normal bir durumdur. Bu duygular günlük hayatımızı olumsuz etkileyecek düzeyde aşırı ve sürekli olmadığında, bu olağanüstü durum ile ilgili önlemler almamıza, kendimizi ve çevremizi korumamıza da aracılık edecektir.
Her yaş grubunda çocukların zihinsel, motor, ruhsal ve sosyal becerilerini kazanmalarını sağlayan etkinlikler vardır. Okulların kapanması ve çocukların dışarı çıkışının kısıtlanması ile birlikte çocukların bu becerileri kazanmalarını sağlayan etkinliklere katılımları ciddi düzeyde azalmıştır.
Bu etkinliklerin azalması ruhsal zorlukların oluşumuna zemin hazırlayabileceği gibi, altta yatan psikiyatrik bozuklukların (kaygı bozukluğu, depresyon, takıntı, saplantı, ayrılık kaygısı vb.) alevlenmesine de neden olabilir.
Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi (0-2 yaş)
Günlük düzeninizi koruyun.
Salgın döneminde çalışmak zorunda olan ana babalar açısından özellikle 1 yaş ve altında bebeği olanlar için gözetilecek önemli bir nokta bebeğin düzeninin mümkün olduğunca bozulmamasına çalışılmasıdır; çünkü bu dönemde bebekler en çok düzen değişikliğinden etkilenirler.
Tabii ki ailenin koşulları ve ana babanın çevrelerinden alabileceği desteğe de bağlı olarak bu etkiyi mümkün olduğunca azaltabilmek için şunlar yapılabilir:
- Bebeğin alışık olduğu ritminin sürdürülmesi
- Alışık olduğu nesneleri sunmak (örneğin sevdiği bir oyuncak gibi)
- Ebeveynin günlük olarak uzaktan bağlantı kurmasının sağlanması
- Değişen bakımverenin görece bebeğin alışık olduğu biri olmasına özen gösterilmesi
Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi (1-2 yaş)
Kaygınızı kontrol edin.
Bu dönemdeki çocuklar virüs, salgın gibi kavramları anlayamazlar ama büyükler aşırı telaşlanıp endişelendiklerinde bunu sezerler ve anlamlandıramadıkları bu durum onları da huzursuzlaştırır. Bu yaş grubunda huzursuzluk sıklıkla ana babaya yapışma, yeme ve uyku düzenlerinde bozulma, küçük şeylere ağlama şeklinde kendini gösterir.
Yapılacak en uygun şey ana baba ve etraftaki diğer kişilerin kendi kaygılarının aşırılığını kontrol edip endişelerini tutumlarına fazla yansıtmayarak kaygının çocuklara da bulaşmasını önlemektir
Erken Çocukluk Dönemi (1-2 yaş)
Çocuğunuzu yatıştıracağını bildiğiniz şeyleri yapın veya keşfedin.
Bu tür davranışlar görüldüğünde çocuğunuzu rahatlatacağını bildiğiniz şeyleri (oyun oynamak –örneğin ‘-ce-e’ gibi, yanınıza oturtup şarkı söylemek veya ayağınızda zıplatmak gibi) yapmaya çalışın. Kaygılı olduğunu hissettiğinizde onunla daha fazla göz teması kurmaya çalışın. Çocuğunuzla birlikte etkinlikler yapmak sizi de endişelerinizden bir miktar uzaklaştırabilir.
Bu dönemde ev içinde yapılabilecek aktiviteler:
Anne babayla oyun oynamak, resim yapmak, kitap okumak ya da birlikte yemek hazırlamak gibi günlük aktiviteler çocuklarımızın kaygıdan uzak kalmalarına ve güvende hissetmelerine yardımcı olabilir.
Ailecek kutu oyunları, isim-şehir, sessiz sinema gibi oyunlar oynanabilir.
Ailece egzersiz yapmak hem ruh sağlığı hem de beden sağlığı açısından çok önemlidir. İnternet üzerinden açılarak tüm aile bireylerinin takip edeceği egzersizler yapılabileceği gibi aile bireylerinin belirlediği hareketlerle de egzersiz planı oluşturulabilir. Aile büyüklerinin bu egzersizlere katılımı ve düzeni kurmaları çocukların uyumunu kolaylaştıracaktır.
Kendinizle ilgilenmeyi unutmayın!
Günlük rutinlerin devam etmesi çocuklarda güven duygusunu pekiştirir. Ancak belirsizlik ve değişiklikler karşısında yetişkinlerin esnek olup paniğe kapılmadan yeni düzene uygun çözümler bulması, bizleri rol model alan çocuklarımızın uyum becerilerinin artmasına yardımcı olacaktır.
Bu dönemde ebeveynlerde görülebilecek aşırı kaygı, korku gibi belirtiler çocukların ruhsal etkilenme derecelerini ağırlaştırabilir; yani çocukların bu zor dönemi en az ruhsal etkilenme ile geçirmeleri ebeveynlerin ruh sağlığıyla yakından ilişkilidir. Anne babaların kendi kaygılarını kontrol etmeye ve çocuklara yansıtmamaya çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bunu yapamayacağınızı fark ediyorsanız kendiniz için destek almak üzere başvurabilirsiniz.