Evde Yenidoğan Bebek https://evdeyenidoganbebek.com Thu, 07 Oct 2021 13:59:10 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.9.26 Korona virüsü – Covid 19 salgını döneminde Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi https://evdeyenidoganbebek.com/korona-virusu-covid-19-salgini-doneminde-aileler-icin-cocuklarina-destek-olma-rehberi/ https://evdeyenidoganbebek.com/korona-virusu-covid-19-salgini-doneminde-aileler-icin-cocuklarina-destek-olma-rehberi/#respond Sat, 18 Apr 2020 11:48:34 +0000 https://evdeyenidoganbebek.com/?p=4690 Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından tüm ailelerimiz ve çocuklarımızın bu süreci fiziksel ve ruhsal durumları bozulmadan atlatabilmeleri temennisiyle detaylı bir rehber hazırlandı. Aşağıda 0-2 yaş arası çocuklar için hazırlanan önerileri içeren bir özet yer almaktadır.. Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi Rehberin tamamını indirmek için bu linke […]

The post Korona virüsü – Covid 19 salgını döneminde Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından tüm ailelerimiz ve çocuklarımızın bu süreci fiziksel ve ruhsal durumları bozulmadan atlatabilmeleri temennisiyle detaylı bir rehber hazırlandı. Aşağıda 0-2 yaş arası çocuklar için hazırlanan önerileri içeren bir özet yer almaktadır..

Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi

Rehberin tamamını indirmek için bu linke tıklayabilirsiniz, aşağıda 0-2 yaş arası çocuklar için hazırlanan önerileri içeren bir özet yer almaktadır.

Tüm dünyayı etkileyen ve bazı durumlarda ölümcül olabilen bir salgında kaygı, korku, huzursuzluk gibi olumsuz duygular hissetmek normal bir durumdur. Bu duygular günlük hayatımızı olumsuz etkileyecek düzeyde aşırı ve sürekli olmadığında, bu olağanüstü durum ile ilgili önlemler almamıza, kendimizi ve çevremizi korumamıza da aracılık edecektir.

Her yaş grubunda çocukların zihinsel, motor, ruhsal ve sosyal becerilerini kazanmalarını sağlayan etkinlikler vardır. Okulların kapanması ve çocukların dışarı çıkışının kısıtlanması ile birlikte çocukların bu becerileri kazanmalarını sağlayan etkinliklere katılımları ciddi düzeyde azalmıştır.

Bu etkinliklerin azalması ruhsal zorlukların oluşumuna zemin hazırlayabileceği gibi, altta yatan psikiyatrik bozuklukların (kaygı bozukluğu, depresyon, takıntı, saplantı, ayrılık kaygısı vb.) alevlenmesine de neden olabilir.

Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi (0-2 yaş)

Günlük düzeninizi koruyun.

Salgın döneminde çalışmak zorunda olan ana babalar açısından özellikle 1 yaş ve altında bebeği olanlar için gözetilecek önemli bir nokta bebeğin düzeninin mümkün olduğunca bozulmamasına çalışılmasıdır; çünkü bu dönemde bebekler en çok düzen değişikliğinden etkilenirler.

Tabii ki ailenin koşulları ve ana babanın çevrelerinden alabileceği desteğe de bağlı olarak bu etkiyi mümkün olduğunca azaltabilmek için şunlar yapılabilir:

  • Bebeğin alışık olduğu ritminin sürdürülmesi
  • Alışık olduğu nesneleri sunmak (örneğin sevdiği bir oyuncak gibi)
  • Ebeveynin günlük olarak uzaktan bağlantı kurmasının sağlanması
  • Değişen bakımverenin görece bebeğin alışık olduğu biri olmasına özen gösterilmesi

Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi (1-2 yaş)

Kaygınızı kontrol edin.

Bu dönemdeki çocuklar virüs, salgın gibi kavramları anlayamazlar ama büyükler aşırı telaşlanıp endişelendiklerinde bunu sezerler ve anlamlandıramadıkları bu durum onları da huzursuzlaştırır. Bu yaş grubunda huzursuzluk sıklıkla ana babaya yapışma, yeme ve uyku düzenlerinde bozulma, küçük şeylere ağlama şeklinde kendini gösterir.

Yapılacak en uygun şey ana baba ve etraftaki diğer kişilerin kendi kaygılarının aşırılığını kontrol edip endişelerini tutumlarına fazla yansıtmayarak kaygının çocuklara da bulaşmasını önlemektir

Erken Çocukluk Dönemi (1-2 yaş)

Çocuğunuzu yatıştıracağını bildiğiniz şeyleri yapın veya keşfedin.

Bu tür davranışlar görüldüğünde çocuğunuzu rahatlatacağını bildiğiniz şeyleri (oyun oynamak –örneğin ‘-ce-e’ gibi, yanınıza oturtup şarkı söylemek veya ayağınızda zıplatmak gibi) yapmaya çalışın. Kaygılı olduğunu hissettiğinizde onunla daha fazla göz teması kurmaya çalışın. Çocuğunuzla birlikte etkinlikler yapmak sizi de endişelerinizden bir miktar uzaklaştırabilir.

Bu dönemde ev içinde yapılabilecek aktiviteler:

Anne babayla oyun oynamak, resim yapmak, kitap okumak ya da birlikte yemek hazırlamak gibi günlük aktiviteler çocuklarımızın kaygıdan uzak kalmalarına ve güvende hissetmelerine yardımcı olabilir.

Ailecek kutu oyunları, isim-şehir, sessiz sinema gibi oyunlar oynanabilir.

Ailece egzersiz yapmak hem ruh sağlığı hem de beden sağlığı açısından çok önemlidir. İnternet üzerinden açılarak tüm aile bireylerinin takip edeceği egzersizler yapılabileceği gibi aile bireylerinin belirlediği hareketlerle de egzersiz planı oluşturulabilir. Aile büyüklerinin bu egzersizlere katılımı ve düzeni kurmaları çocukların uyumunu kolaylaştıracaktır.

Kendinizle ilgilenmeyi unutmayın!

Günlük rutinlerin devam etmesi çocuklarda güven duygusunu pekiştirir. Ancak belirsizlik ve değişiklikler karşısında yetişkinlerin esnek olup paniğe kapılmadan yeni düzene uygun çözümler bulması, bizleri rol model alan çocuklarımızın uyum becerilerinin artmasına yardımcı olacaktır.

Bu dönemde ebeveynlerde görülebilecek aşırı kaygı, korku gibi belirtiler çocukların ruhsal etkilenme derecelerini ağırlaştırabilir; yani çocukların bu zor dönemi en az ruhsal etkilenme ile geçirmeleri ebeveynlerin ruh sağlığıyla yakından ilişkilidir. Anne babaların kendi kaygılarını kontrol etmeye ve çocuklara yansıtmamaya çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bunu yapamayacağınızı fark ediyorsanız kendiniz için destek almak üzere başvurabilirsiniz.

The post Korona virüsü – Covid 19 salgını döneminde Aileler için Çocuklarına Destek Olma Rehberi appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/korona-virusu-covid-19-salgini-doneminde-aileler-icin-cocuklarina-destek-olma-rehberi/feed/ 0
Bebek bakıcısı seçerken nelere dikkat etmelisiniz? https://evdeyenidoganbebek.com/bebek-bakicisi/ https://evdeyenidoganbebek.com/bebek-bakicisi/#respond Wed, 17 Jan 2018 04:57:40 +0000 https://evdeyenidoganbebek.com/?p=4580 İşini severek yapan, yetkin bir bebek bakıcısı, annenin yardımcısı olarak bebeklerin mutlu ve tatmin olarak büyümelerinde önemli bir rol üstlenir.  Aileler, bu çok kritik görevdeki kişiyi seçerken, sürecin her aşamasını en iyi şekilde planlayarak vakit, nakit ve moral kaybına sebep olacak yanlış seçimlerden kaçınabilirler. Bakıcı nasıl bulunur? Bu konuda çoğu ailenin başvurduğu ilk kaynak arkadaşları […]

The post Bebek bakıcısı seçerken nelere dikkat etmelisiniz? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
İşini severek yapan, yetkin bir bebek bakıcısı, annenin yardımcısı olarak bebeklerin mutlu ve tatmin olarak büyümelerinde önemli bir rol üstlenir.  Aileler, bu çok kritik görevdeki kişiyi seçerken, sürecin her aşamasını en iyi şekilde planlayarak vakit, nakit ve moral kaybına sebep olacak yanlış seçimlerden kaçınabilirler.

Bakıcı nasıl bulunur?

Bu konuda çoğu ailenin başvurduğu ilk kaynak arkadaşları ve yakın çevreleridir. Tanıdık bir ailenin yanında çalışmış ya da o ailenin yanında çalışan kişinin tanıdığı bir kişi güven skalasında üst sıralarda yerini alır. Ancak tanıdıklardan eski çalışanları konusunda referans isterken dikkatli olunmalıdır, keza birçok aile, bakıcının sahip olduğu mahrem aile durumu bilgisinden dolayı, yakın çevreleri tarafından aynı bakıcının işe alınmasını tercih etmeyebilir.

Sıklıkla başvurulan kaynakların arasında, annelerin internet üzerinden takip ettiği blog siteleri bulunmaktadır. Aralarında Araştıran Anneler, Blogcu Anne gibi binlerce annenin üye olduğu blogların da olduğu bu siteler, bebek bakıcısı bulma konusu da dahil olmak üzere, birçok konuda birinci elden tavsiye içeren faydalı bilgiler sunmaktadır.

Arkadaş ve çevre kaynaklarını tüketen ve internet araştırmalarından umduklarını bulamayan anneler ise bakıcı bulan danışmanlık şirketlerine başvurmaktadır. İstanbul’da bu alanda faaliyet gösteren birçok şirket bulunmakta ve internette bebek bakıcısı nasıl bulunur diye araştırma yapıldığında çok sayıda şirketin bilgisine ulaşmak mümkün ancak bu şirketler arasında da titizlikle eleme yapmak çok önemlidir. Birçok şirket, bakıcı arayan ailelerle ilk görüşmelerinde çeşitli taahütler vermekteler ancak daha sonra bu taahütlerin arkasında duramadıkları zaman aileleri mağdur durumda bırakmaktalar. Bakıcı yerleştirmesi yaptıktan sonra ailelerden çeşitli miktarlarda komisyon alan bu şirketler ile, komisyon karşılığı yapılacak işler konusunda örneğin yerleştirilen bakıcının ayrılması halinde yerine yeni bir bakıcı bulunması gibi, sözleşme yapılması özellikle tavsiye edilmektedir.

İyi bir bakıcı nasıl bulunur?

Birçok aile yukarıda bahsedilen birden fazla kaynağa aynı anda başvurmaktadır ve süreç içerisinde birçok bakıcı adayı ile görüşme yapmaktadır. Bebek bakıcısı seçerken nelere dikkat etmelisiniz sorusuna cevap vermek için danıştığımız uzmanlar, diğer birçok özelliğin yanı sıra bebek bakıcısında olması gereken en önemli özellikleri sizler için aşağıda listelediler:

  1. Deneyiminin olması: En doğru tercih, bakıcının kendisinden beklediğiniz çalışma tanımı dahilinde daha önce çalışmış olmasıdır. Tek çocuk, ikiz çocuk, yeni doğan bebek, 1 yaşında bebek, sağlıklı bebek veya hastalığı olan bebek bakımı gibi beklentiniz neyse görüştüğünüz kişinin birebir bu deneyimi olup olmadığını sorgulayın.

 

  1. Enerjisinin yüksek olması: Bebek ve çocuk bakımı uzun çalışma saatleri, ön görülemeyen çalışma şekilleri ve aynı anda yapılmayı bekleyen birçok iş içerecektir. Görüştüğünüz kişinin sadece belirli saatler içerisinde net olarak yapılandırılmış bir iş tanımı ile çalışmayı tercih edeceğini hissediyorsanız, bu kişi doğru aday olmayabilir.

 

  1. Sakin ve sabırlı olması: Gün içerisinde evdeki herkesin tolerans sınırlarını zorlayacak olaylar yaşanacaktır, bakıcının çocuğunuza karşı her zaman sabırlı olması en öncelikli konudur.

 

  1. Dürüst olması: Yapılan işin özünde en değerli varlığınızın korunması ve büyütülmesi yer alıyor. Dolayısıyla çalışan bakıcının hata yapsa dahi yaptığı hatasını söyleyebilecek kadar dürüst olması çok önemli.

 

  1. Dilinizden anlıyor olması: Görüştüğünüz kişinin öncelikle Türkçe dilline hakimiyetinden emin olmalısınız. Bazı zamanlarda telefonda kendisiyle görüşüp, gelişen olayları ondan dinleyeceksiniz, bazen de acil durumlarda kendisinde çok hızlı ve net bilgi almanız gerekecek. Eğer yüzyüzeyken konuştuğu kelimeleri anlamakta zorlanıyorsanız, uzaktan veya panik anında iletişim kurmanız pek mümkün olmayacaktır.

Bakıcı ile yapılacak görüşme

Yüzyüze görüşme sırasında, her ne kadar kişinin, deneyimi, enerjisi ve kendini ifade şekli konusunda bir fikir edinseniz de, muhtemel bakıcı adaylarıyla geçirilen 15-20 dakika içerisinde kişinin ne kadar sabırlı, dürüst veya güvenilir olduğu yönünde bir görüş oluşturmak çok mümkün değildir. Bu yüzden, bakıcı adayının daha önce çalıştığı ailelerden alacağınız referans karar vermekte en önemli etken olmaktadır.

Yine de bakıcı adayıyla yaptığınız mülakat sırasında daha ne kadar bu işi yapmayı düşündüğü, acil durumlarda ne yaptığı, kızdığı zaman ne yaptığı, tahammülünün sınırları, kendi çocukları varsa onlarla ilişkileri, kendi aile yaşamını nasıl tanımladığı gibi konuları sorarak adayın ailenize uygunluğunu sınayabilirsiniz. Bu aşamada kişinin verdiği cevaplar kadar, ses tonu, mimikleri, göz teması gibi vücut dili öğeleri de samimiyeti hakkında önemli ipuçları verecektir.

Bununla birlikte birçok anne, bakıcı adayını internette araştırmakta ve çoğu zaman sosyal medya sayfalarında arkadaşı olarak, paylaştığı içerikleri incelemektedir. Gerçekten de kişilerin paylaştığı içerikler ve çevreleri tarafından bu içeriklere yapılan yorumlar, kişinin sizin aileniz için uygun olup olmadığını anlamanıza yardımcı olmaktadır.

Görüştüğünüz kişileri değerlendirirken, her yönden mükemmel kişi arayışında olmanız sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Bu nedenle sizin ve aileniz için en önemli özelliklerin ne olduğunu belirleyip, görüştüğünüz kişileri bunlara göre sıralamanız daha kolay karar vermenize yardımcı olacaktır.

Bakıcı görüşmesinde sorulabilecek sorular:

  • Kaç yaşındasınız?
  • Çocuğunuz var mı? Varsa kaç yaşında, onunla ilişkinizi, kendi aile yaşamınızı biraz anlatabilir misiniz?
  • Daha önce bakıcılık yaptınız mı? Yaptıysanız kime baktınız? Eğer mümkünse bu kişilerin telefonlarını alabilir miyim
  • Baktığınız çocukla geçirdiğiniz bir günü anlatır mısınız?
  • Acil veya beklenmedik bir durumda ne yaparsınız?
  • Daha ne kadar bu işi yapmayı düşünüyorsunuz?
  • Sigara içiyor musunuz?
  • Kronik bir rahatsızlığınız var mı – şeker, tiroid veya düzenli ilaç kullanmanızı gerektiren herhangi bir durum (göğüs ağrısı, çarpıntı?
  • Yabancı uyrukluysa, vatandaşlık aldınız mı, çalışma izniniz veya oturma izniniz var mı?

Bebek bakıcısı fiyatları

İstanbul metropolünde bebek bakıcısı fiyatları yani bakıcıların talep ettikleri aylık ücretler, bakıcının deneyimi, uyruğu, çalıştığı ve izin yaptığı gün sayısı, bakacağı çocuk veya bebek sayısı, ev işlerinde yardım edip etmeyeceği ve konuştuğu yabancı dil gibi birçok kritere göre değişmektedir.

Örneğin tek bebek bakacak ve fazla deneyimi olmayan Türkmen uyruklu bakıcılar aylık 600-800 dolar seviyesinde maaş talep ederken, ingilizce konuştukları için çok popüler olan Filipinli bakıcılar, aylık 1000-1500 dolar seviyesinde maaş talep etmektedir.

Aylık ücret, bakıcı adaylarını karşılaştırma esnasında en çok kullanılan kriterdir. Bu kriteri doğru hesaplamak adına, bazı bakıcılar tarafından talep edilen izin ücreti gibi diğer ücretler de hesaba dahil edilmelidir. Aynı şekilde aileler, seçecekleri bakıcının maaşına sigorta primini ekleyip, aylık toplam masrafı hesaplamalıdır.

Bebek bakıcısının güvenilir olup olmadığı anlamak

Güvendiğiniz farklı kişilerden uzun süreli çalışma referansı olmadıkça, bakıcınızı iş üzerinde görmeden ona tam anlamıyla güvenmeniz mümkün olmayacaktır. Birçok aile çocuklarını bakıcıyla tek başlarına bırakmadan önce birlikte birkaç hafta geçirmekte ve bakıcıyı yakından gözlemlemektedir.

Bakıcınız eğer dediklerinizi her seferinde eksiksiz uyguluyorsa, temizlik yaptıktan sonra çocuğunuzla ilgilenmeden önce hijyenini sağlıyorsa ve günlük işinde yorulsa da çocuğunuza karşı her zaman sabırlı ve sevgi dolu yaklaşıyorsa, doğru kişiyi bulmuş olabilirsiniz. Yine de birçok aile evine kamera sistemi kurdurmakta ve evde bulunmadıkları zamanda ev içerisini kontrol etmektedir.

Bebeğin hareketleri de bakıcınızın bebekle ilişki düzeyi konusunda size fikir verecektir. Eğer bebek bakıcıyı gördüğünde gülerek tepki veriyorsa, gözlerini ondan kaçırmıyorsa ve onunla iken rahatı yerindeyse, bu durum bebekle bakıcı arasında olumlu bir ilişki olduğuna işaret eder.

Uzmanlar, ailelerin bakıcıyı denetlemek adına eve habersiz baskınlar düzenlemelerinin olumsuz sonuç doğurduğunu belirtiyorlar. Bu tavrın bakıcının güvenini sarsacağını ve kaygılı bir bakıcının işinde verimli olamayacağı görüşü öne çıkıyor.

Bakıcı işe başlamadan önce aileler, kendisinden varsa nüfus cüzdanı, ikametgah, sabıka kaydı yoksa oturma izni, çalışma izni, pasaport fotokopisi gibi belgelerini istemekte ve bu belgeleri saklamaktadır.

Bebek bakıcısının uzun süreli olması için sizin yapmanız gerekenler

Çalışmaya başlayan bakıcının uzun süreli olarak çalışmaya devam etmesi hem çocuğunuzun gelişimi hem de aile için son derece önemlidir. İşe başlayan bakıcının uzun süreli çalışmasını mümkün kılmak için ailelere de birçok görev düşmektedir.

Öncelikle annelerin çalışan bakıcıyla takım olmaya hazır olmaları gerekiyor. Hiçbir bakıcı annenin yerini alamaz ve ilk dönemlerde bakıcı bazı konularda daha becerikli gözükse de, bu durum kendisini hızla geliştirecek anne için dezavantajlı değil, avantajlı olan bir durumdur.

Aynı şekilde annelerin, yapılacak işler konusunda destek almaya başladıklarında, mevcut düzenlerinin bozulabileceğini, eşyaların yerlerinin değişebileceği gibi değişiklikleri kabul etmeleri gerekiyor.

Ev halkının da hiç tanımadıkları bir yabancının evde yaşamasına kendilerini hazırlaması önemlidir. Hem yabancı birinin mahrem alanlarınızı kullanması hem de ailenin sırlarına haiz olması bu sürecin doğal bir sonucudur.

Son olarak bakıcının barınacağı alan, yemek yiyeceği yer, izin kullanacağı zamanlar, ücretinin nasıl ve ne sıklıkta ödeneceği ve kendisinden beklentiler – sadece çocuk bakımı ile mi uğraşacak, yoksa ev işlerinde de destek verecek mi – konusunda aile en baştan ne kadar net olursa, o kadar uzun bir beraberlik olması mümkün olacaktır. Aynı şekilde kişinin gün içerisinde mola ihtiyacının olacağı ve mola vermeden çalışmasının verimliliğini düşüreceği unutulmamalıdır.

Bakıcı işe başlamadan önce sağlık taraması yaptırılmalı

Yenidoğan bebek veya çocuk ile nerdeyse günün her saatini birlikte geçiren, bakım ihtiyacının karşılanmasında ve aktivitelerde yanında olan bakıcıların sağlık durumları çocuğun sağlık durumunu yakından etkilemektedir. Bu yüzden yeni bir bakıcı ile çalışmaya başlamadan önce, bakıcının sağlık durumuna dair tüm bilgileri öğrenmeniz büyük önem taşımaktadır ancak maalesef bakıcıyı işe yerleştiren danışmanlık şirketleri bu tarz bir çalışma yapmamaktadır.

Bakıcının sağlık durumunda en önemli konu bulaşıcı bir hastalığı olup olmadığıdır. Günümüzde özellikle sağlık ve bakım alanında çalışan kişilerde HIV (AIDS), verem, hepatit B ve hepatit C virüsleri oldukça sık görülmekte, ancak bu kişilerin birçoğu bu bulaşıcı virüsleri taşıdığından habersiz yaşamaktadır. Aynı şekilde, kişinin sindirim sisteminin paraziter ve bakteriyel enfeksiyonlar için araştırılması gerekir.

Yukarıdakilerle birlikte, bakıcının eğer kan şekeri veya tiroid hastalıkları varsa, aşırı sinirli veya hareketsiz olabilir veya kalbinde ritim bozukluğu varsa, yoğun çalışmadan etkilenebilir. Bu yüzden uzmanlar, çalışmaya başlayacak bakıcının genel bir check-up yaptırmasının da faydalı olacağını belirtiyorlar.

Bakıcınızın evden çıkmadan veya izin kullanmadan tahlillerini yaptırmak istiyorsanız,  Aileden Biri Evde Bakım Merkezi’nin hemşireleri evinize gelerek tahlil için gereken örnekleri alıp, laboratuvarda işlenmesini sağlayabilirler. Tahil sonuçları da, şirket doktoru tarafından ertesi gün size raporlanır. Tahlil paketi konusunda ücret bilgisi almak için Evde Tahlil sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

The post Bebek bakıcısı seçerken nelere dikkat etmelisiniz? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/bebek-bakicisi/feed/ 0
Bebeklerde kolik / gaz sancısının çözümü var mı? https://evdeyenidoganbebek.com/bebeklerde-kolik-gaz-sancisi/ https://evdeyenidoganbebek.com/bebeklerde-kolik-gaz-sancisi/#respond Thu, 16 Nov 2017 10:55:56 +0000 https://evdeyenidoganbebek.com/?p=4507 Herhangi bir sağlık sorunu olmayan yenidoğan bebekte, her tür kontrol edilemeyen ağrıya “kolik” ya da gaz sancısı denir. Çoğunlukla doğumdan sonra ikinci ya da üçüncü hafta ortaya çıkan ağrının sebep olduğu huzursuzluk dönemi, ortalama üç ayda son bulur. Ülkemizde yaklaşık her 5 bebeğin 1’inde görülen kolik, bebeklerin ilk 3 aylık dönemlerinde en sık yaşanan durumdur […]

The post Bebeklerde kolik / gaz sancısının çözümü var mı? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Herhangi bir sağlık sorunu olmayan yenidoğan bebekte, her tür kontrol edilemeyen ağrıya “kolik” ya da gaz sancısı denir. Çoğunlukla doğumdan sonra ikinci ya da üçüncü hafta ortaya çıkan ağrının sebep olduğu huzursuzluk dönemi, ortalama üç ayda son bulur.

Ülkemizde yaklaşık her 5 bebeğin 1’inde görülen kolik, bebeklerin ilk 3 aylık dönemlerinde en sık yaşanan durumdur ve erkek bebeklerde kolik daha sık görülür.

Kolik bebek nasıl anlaşılır?

Bebek sakinken, aniden ağlamaya başlar, bacaklarını karnına doğru çeker, yüzü kızarır. Karnı şişip, gerginleşir, ellerini sıkar hatta kısa sürelerle nefesini bile tutar. Gözlerini yumabilir veya sonuna kadar açabilir. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur, bebek huzursuzlaşır. Emmek isteyen bir bebek, emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir veya tam uykuya dalmışken birkaç dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.

Çoğunlukla öğleden sonra başlayan huzursuzluk nöbetleri yenidoğan bebek yorgun düşüp uyuyuncaya kadar ya da bağırsak hareketleri düzelip gaz çıkarıncaya kadar sürebilir. Genelde sancılar günün aynı saatlerinde, yenidoğan bebek meme emdikten ya da mama yedikten sonra başlar.

Kolik teşhisi nasıl konur?

Her gaz sancısı kolik değildir. Bir bebeğin kolik olarak kabul edilebilmesi için sancıların sık tekrarlanan periyotlarla oluşması gerekir.

Amerikalı çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Moris Wessel’in bundan yaklaşık 40 yıl önce oluşturduğu kurama göre koliği olan bebekler:

  • Günde ortalama 3 saatten fazla ağlar
  • Bu durum, haftada 3 günden fazla tekrarlar
  • 3 haftadan uzun sürer
  • 3. haftada şiddetlenip, 3. ayda azalmaya başlar

Bebeklik döneminde reflü, besin alerjisi, kulak ağrısı, idrar yolu iltihapları, pişik, pamukçuk, fıtık gibi rahatsızlıklar da ağlamaya sebep olabilir, anne ve babaların bebeklerini yakından gözlemlemeleri ve vakit kaybetmeden hekime başvurmaları teşhis konulmasını mümkün kılacaktır.

Kolik / gaz sancısı ne değildir?

Kolik bir hastalık değil, bir sancı şeklidir. Ciddi karın ağrısına neden olsa da bebeklerin beslenmesi ve kilosu kolikten etkilenmez. Kolikli bebeğin büyüme ve gelişmesi normaldir, bebeğin fizik muayenesinde herhangi bir sorunla karşılaşılmaz. Kolik aşağıdaki belirtileri göstermez, aşağıdaki belirtiler olduğu taktirde hekiminize başvurmanız uygun olacaktır:

  • Ateş
  • Şiddetli kusma
  • İshal veya kabızlık
  • İştah kaybı
  • Kilo alımının azalması
  • Soluk ten rengi

 

Bebek gazına kesin çözüm var mı? 

Nedeni tam olarak bilinmediği için tedavisi de belirli değildir, tedavisi koliği tetikleyen şartların ortadan kaldırılmasıyla yapılır.

 

Kolik bebeğinize zarar verir mi?

Aşırı ağlamanın bebeğe bir zararı yoktur. İkinci aydan itibaren kolik ağlamaları azalmaya başlar. 3. – 4. aya geldiğinizde kaybolur. Ağlama nöbetlerini tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur ama bazı uygulamalarla süresi kısaltılabilir.

Kolik neden olur?

Kolik / gaz sancısının birden fazla sebebi olduğu düşünülmektedir. Bunlardan en yaygın olarak tartışılanı yenidoğan bebeklerin sindirim sistemlerinin henüz tam olarak olgunlaşmamış olmasıdır. Emilen anne sütü ya da mamanın parçalanıp sindirilebilmesi için bağırsak ve pankreas tarafından salgılanan emzimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bebeklerde ilk aylarda sindirim enzimleri son derece azdır. Bu yüzden sindirim sistemi yeterince gelişmeyen bebekler gazlarını çıkarmakta zorlanırlar.

Diğer bir grupta ise yapılan araştırmalar, koliğin çıkış noktası olarak bebeğin anneyle kurduğu ilişkiyi analiz etmektedir. Anne gergin olduğunda ve emzirme deneyimini keyifle yaşamadığında, anne bebeğini tedirgin tutar ve bebek de bunu hisseder. Bir an önce karnını doyurup, memeden çekilmek ister. O yüzden hızlı hızlı emer ve dolayısıyla hava da yutar ve bu durum gaz oluşumuna sebep olabilir.

Üçüncü grupta ise bebeğin nörolojik gelişiminin koliğe sebep olduğu düşünülmektedir. Yenidoğan bebek, henüz sinir sistemi olgunlaşmadığı için çevresinde olanları anlayamaz, televizyon sesi, kapı zilinin sesi, sokaktan geçen arabanın sesi gibi birçok uyaranı kaydeder. Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur ve bunun sonucunda nedensiz ağlamalar görülür.

Bebek gazı en kolay nasıl çıkarılır?

Aşağıdaki listede birçok anne ve babanın kendi bebekleri için keşfettikleri çözümler listelenmiştir, bunlardan hepsi bebeğinize iyi gelebilir veya hiçbiri iyi gelmeyebilir. Bazen ne yazık ki bebeğinizin sindirim sisteminin gelişmesini beklemekten başka çare olmamaktadır.

 Bebeğinizle yapabilecekleriniz: 

  • Ağladığı zaman kucağınıza alarak onu sakinleştirmeye çalışın. Kucağınızda gezdirin ya da yavaş yavaş sallayın. Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu hissettirin.
  • Sakin ve sessiz bir yerde emzirin, gürültü, parlayan ışıklar, evin kalabalık olması, çevrenin telaşı da bebekteki rahatsızlık durumunu artırabilir.
  • Bebeğinizi uyku düzenine alıştırmaya çalışın. Geceleri daha çok uyumasını sağlayın, gündüzleri ise çok uzun süreler uyumasına izin vermeyin.
  • Akşam banyo yaptırmanız akşamki uykusunu rahat uyumasına yardımcı olacaktır
  • Açlık nedeniyle ağlamasını azaltmak üzere bebeğinizi sık aralıklarla az az besleyin.
  • Bebeğiniz açsa ve ağlıyorsa, beslemeden önce bebeğinizi sakinleştirin, yoksa beslenirken hava yutacaktır
  • Bebek burnu tıkalıysa beslenirken ağızdan hava yutar, emzirmeden önce buruna serum fizyolojik damlatılıp, burnu temizlendikten sonra beslenmelidir.
  • Emzirirken ya da biberon ile beslerken bebeğinizin hava yutmamasına özen gösterin. Meme ucunu olabildiğince geniş olarak bebeğinizin ağzına verin.
  • Emzirirken annenin bir memeyi tamamen boşaltana kadar önermesi tavsiye edilmektedir. Memeden gelen anne sütünün ilk, orta ve son kısmının içeriği farklıdır, son kısmının daha az gaz yaptığı belirtilmektedir.
  • Biberon ile besleniyorsa biberonu yatay değil, dik olarak verin. Bebeğin başını midesinden daha yukarda tutması ile süt, midenin alt kısmına yerleşecek, hava daha yukarıda kalacak ve geğirmeyle boşalması kolay olacaktır
  • Biberon emziğinin tamamen mama dolacak şekilde biberonu kaldırılması önemlidir çünkü biberon emziği tam dolmazsa bebek hava yutabilir.
  • Mama kullanıyorsanız doktorunuza başvurarak daha az gaz yapan bir mamayı tercih edebilirsiniz.
  • Biberon için mama hazırlarken mamanın suya tamamen karıştığından ve su içerisinde mama parçacıklarının kalmadığından emin olun.
  • Mamayı suya karıştırmak için biberonu yukarı aşağı çalkalamayın, mama içerisinde gaz baloncukları oluşacaktır.
  • Her beslenmeden sonra en az yarım saat, bebeğin pışpışlanması ve bebeğin gazının çıkartılması onu rahatlatacaktır. Aynı şekilde, gazının çıkmasına yardımcı olmak için, bebeğe bisiklet çevirir gibi pasif bacak hareketleri yaptırmak veya masaj yapmak da önerilir.
  • Yenidoğan bebeğin bulunduğu ortamın aşırı sıcak veya soğuk olmamasına özen gösterin
  • Bebeğin uzun süre aynı konumda yatırılması, dar, sıkıcı ve üst üste kıyafetler veya kundaklanmadan dolayı hareket kabiliyetinin sınırlanması gaz sancılarını artırabilir
  • Kolik ağlamaları genelde aynı saatlerde olur. Bu saatlere yaklaştığında bebeğin ilgisini farklı yöne çekmek için her zaman yaptığınızdan farklı bir aktivite yapabillirsiniz, örneğin pencere ya da ayna önüne gitmek gibi, bu şekilde ağlama saatlerinin kısalması mümkün olabilir
  • Bebeğinize anne karnında duyduğa seslere yakın sesleri dinletmek onu rahatlatacaktır, bu konuda internetten indirebileceğiniz ve saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, araba motoru ya da okyanus dalgaları sesi çıkartan birçok uygulama bulunmaktadır.
  • Bebeğin karnına ve ayaklarını sıcak tutmak onu iyi hissettirecektir
  • Bebeğin ritmik hareketler ile kucakta sallanması, yüzüstü olarak dizlerinizin üzerinde sallanması, bebeğinizle dans etmeniz ve sallanan koltuk onu sakinleştirerek susturacaktır.

Emzik kullanmak fayda sağlar mı?

Uzmanlar akılcı kullanıldığı taktirde emzik kullanımının işe yaradığını söylüyorlar. Emzik kullanımını uyku ve kolik saatleri ile sınırlamak ve bebeğin her huzursuz olduğu anda emziği ağzına vermekten kaçınmak akılcı kullanım olarak değerlendiriliyor.

Gaz sancısı / kolik gidermek için annenin yapabilecekleri:

Araştırmalar, annenin vücudunu etkileyen her gıdanın bebeği de etkilediğini gösteriyor. Her gıda her annede gaz yapmadığı için, en doğrusu annelerin kendi yedikleri ile bebeklerindeki gaz sancısı düzeyi arasındaki ilişikiyi yediklerini not ederek gözlemlemeleri.  Emziren annelerin kendi diyetlerinde dikkat etmesi gereken konuları aşağıda listelenmiştir:

  • Annenin her yemekten sonra 1 çay kaşığı kimyon’u 1 bardak su ile içmesi, annenin mide ve bağırsaklarındaki problemleri azaltacağı için hem anneye hem de bebeğine çok iyi gelecektir
  • Birçok anne için baharatlı gıdalar, buğday ürünleri, kuruyemiş, süt, çay-kahve, kola, çikolata, kuru fasulye, nohut, turşu, turp, lahana, karnabahar, brokoli, sarımsak, yumurta, turunçgiller, kavun gibi gıdalar gaz yapıcı olurlar.
  • Annelerin aynı şekilde soğuk gıda tüketmemeleri gerekmektedir.

 

Kolik / gaz sancısını gidermek için kullanılabilecek damlalar, şuruplar, çaylar ve kremler:

Çoğu ebeveyn bebek gazı için en iyi ilaç hangisidir diye araştırmaktadır. Bitkisel içerikli ve bebeğe yan etkisi olmayan gaz giderici damlalar, bağırsak içerisindeki bakterilerin dengesini destekleyen damlalar, gaz sancısı hafifletme ve uykuya dalmayı kolaylaştırıcı çaylar ve gaz çıkartıcı özelliği olan yağlar anne ve babalara bebeklerinin gaz sancılarını hafifletme konusunda yardımcı olmaktadır.

Anne ve babaların sıklıkla kullandığı damla ve şuruplar aşağıda belirtilmiştir. Listede yer alan ürünlerden herhangi birini kullanmadan önce yan etki, ilaç etkileşimi gibi konularda hekiminize başvurmanız önerilmektedir.

  • BioGaia
  • sab simplex
  • Nurse Harvey’s
  • Zinco
  • Metsil
  • OM-X
  • Babuline
  • Colinox
  • Mylicon
  • Melila
  • Hyper flatuben
  • Mommy’s bliss gripe water
  • Herbix
  • Infacol
  • Lefax
  • Baybay
  • Babi-x zen

Rezenoil (rezene yağı), ayçiçeği yağı, tatlı badem yağı, anason yağı, susam yağı, kimyon yağı, acı yavşan otu ve dereotu yağı gibi bitkisel ve doğal yağların bebeklerde oluşan gazın giderilmesinde yardımcı olduğu bilinmektedir.

Acı elma yağı (adaçayı), biobaby ve Wind kalbe kremi ise bebeğe gaz sancısı hafifletici masaj yapmak için kullanılabilir.

 

*Bu yazı Aileden Biri Evde Bakım Merkezi yenidoğan hemşireleri, alanda çalışan uzmanların katkıları ve çeşitli makalelerden yapılan alıntılardan derlenmiştir. Bu sitede verilen bilgiler hiçbir şekilde hekim tavsiyesinin yerini alamaz. Bebeğinizde beklenmedik bir davranış veya rahatsızlık belirtisi gözlemlerseniz, lütfen doktorunuza danışın.

The post Bebeklerde kolik / gaz sancısının çözümü var mı? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/bebeklerde-kolik-gaz-sancisi/feed/ 0
Evde prematüre bebek bakımı https://evdeyenidoganbebek.com/evde-premature-bebek-bakimi/ https://evdeyenidoganbebek.com/evde-premature-bebek-bakimi/#respond Sun, 27 Aug 2017 21:32:33 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4232 Bebekler anne karnında sabit ısıda, steril ve dış ortama göre gürültüsüz ve güvenli bir ortamda yaşarken, doğumla birlikte ısısı farklı, steril olmayan, gürültülü ve fazla aydınlık bir ortama gelirler. Bütün bebekler doğum sonrası yeni ortamlarına uyum sağlamakta güçlük çekerler ancak prematüre bebekler, erken doğuma bağlı birtakım sistemlerinin iyi gelişmemiş olması ve doğar doğmaz annenin güvenli […]

The post Evde prematüre bebek bakımı appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Bebekler anne karnında sabit ısıda, steril ve dış ortama göre gürültüsüz ve güvenli bir ortamda yaşarken, doğumla birlikte ısısı farklı, steril olmayan, gürültülü ve fazla aydınlık bir ortama gelirler. Bütün bebekler doğum sonrası yeni ortamlarına uyum sağlamakta güçlük çekerler ancak prematüre bebekler, erken doğuma bağlı birtakım sistemlerinin iyi gelişmemiş olması ve doğar doğmaz annenin güvenli ortamından faydalanamadıkları için daha fazla zorlanırlar. Bu yüzden prematüre bebekler özel bakıma ihtiyaç duymaktadır.

Hastanede, özel tasarlanmış küvözde geçen birkaç hafta ve gözlem odasında anne baba ile geçirilen günlerden sonra prematüre bebek, vücut sıcaklığını koruması, beslenebilir ve kilo alır durumda olması, apne yani solunum düzensizliği yaşamaması durumunda eve taburcu olur. Prematüre bebeğin özel durumu işte bu konularda evde özel bakım almasını gerektirir.

Birçok araştırma, anne ve baba ile bebek arasındaki ten tene temasın prematüre bebek bakımında çok önemli olduğunu göstermekte, bebeğin vücut ısısını dengelemesinde, solunumu, kilo artışı ve davranışsal durumları üzerinde destekleyici olduğunu göstermektedir. Ten temasının annede ise süt temini artırmak ve lohsalık sendromunu hafifletmek gibi faydaları vardır.

Bebeğin vücut ısısı nasıl korunur?

Prematüre bebeklerde cilt altı yağ tabakaları olgunlaşmadığı için vücut ısının düşmesi gözlenebilir. Bu nedenle zamanında doğan bebeklere göre daha çabuk üşürler. Bebeğin vücut ısısının korunması için uygun ortam sıcaklığının sağlanması, oda sıcaklığının 24 -25 derecede sabit tutulması ve takip edilmesi, alınan kıyafetlerin uygun boyutta olması ve vücutlarının her yerini sarması gerekmektedir. Bu sağlanamıyorsa prematüre kendini ısıtmak için daha fazla enerji kullanacak, bu da büyüme hızını yavaşlatarak farklı problemlerin oluşmasına neden olacaktır. Vücut ısısı en kolay koltuk altından bir derece ile ölçülür ve 36.5-37 derece olması idealdir.

Prematüre bebeğin beslenmesi

Dünya Sağlık Örgütü 2 yaşına kadar tüm bebeklere anne sütü verilmesini önermektedir. Emme ve yutma fonksiyonlarını yeni yeni sağlamaya başlayan prematüre bebekler için de en iyi besin anne sütüdür ancak doğum ağırlığı 2 kg’dan daha düşük olan bebekler bir süre daha zenginleştirilmiş anne sütü veya prematüreler için hazırlanmış özel mamalar ile beslenebilirler.  Hedef yenidoğanın günde ortalama 20-30 gr kilo almasıdır.

Prematürenin gerek hastanede yattığı dönemde gerekse taburcu olduktan sonraki beslenmesi yalnızca besin ihtiyaçlarının karşılanması anlamına gelmez. Bu dönemdeki beslenme şekli, onun tüm yaşamını etkileyebilecek özelliklere sahiptir. Bebeğe kalori ile diğer besin elemanlarının uygun şekilde verilmesi bebeğin beyin gelişimi ile bağırsak ve endokrin fonksiyonların gelişimini etkileyebildiği gibi erişkin yaşta karşılaşabileceği şişmanlık, ateroskleroz, hipertansiyon ve allerji gibi çok değişik sorunların ortaya çıkmasını da etkileyebilir. Bu nedenle, bebeklerin doğru zamanda doğru şekilde beslemesi önem kazanır.

Beslerken dikkat edilmesi gerekenler:

  • Prematüre bebeklerin başta beslenme olmak üzere dış uyaranlara karşı daha efor sarf etmeleri gerektiğinden çabuk yorulurlar ve bu nedenle sık sık mola verilmelidir.
  • Prematüre bebeğinizi beslemeye başlamadan önce tamamen uyanık olduğundan emin olun. Dikkatini dağıtmayacak sessiz bir ortam seçmelisiniz.
  • Beslenme refleksinin gelişmesi için bebeğinize zaman tanımalı ve sabırlı olmalısınız.
  • Besleme esnasında bebeğin başını 45 derece açı ile tutmak ve biberon emziğinin akış hızını ayarlamak gerekmektedir.
  • Beslenme süresini 30 dakikayı geçmeyecek şekilde ayarlayınız. Besleme ne kadar uzarsa öğün sayısı o kadar azalır. Kilo kaybı o kadar da fazla olur.
  • Bebeğinizi beslenme sonrası sağ veya sol yan yana yatırınız. Başı vücutla beraber %10 dereceye kadar dikleştirmede fayda vardır. Aspirasyon beslenme sonralarında çok sık görülen bir komplikasyondur.
  • Beslenme sona erdikten sonra ve aralarında bebeğinizi dik pozisyonda, omzunuzda dinlendirmelisiniz. Bu şekilde onun sindirimine yardımcı olurken ve kusmasını da önlemiş olursunuz.

Beslenme problemleri

Prematüre bebeklerde beslenme problemlerine daha sık rastlanır. Bu sorunların çoğu hemen doğum sonrası dönemde görülmekle beraber emme ve yutma sorunları uzun süre devam edebilir. Eğer bebek ilk önce aktif emip daha sonra uyku haline geçiyorsa bebeğin gazının olabileceği düşünülmeli, uygun pozisyonda gazını çıkartmaya çalışılmalıdır. Prematüre bebeklerin çene kasları tam olarak gelişmediği için emme işlemi esnasında çok çabuk yorularak uyku fazına geçebilirler. Bu nedenle özellikle biberon ile beslerken parmağınızla çeneden destek sağlayarak bebeğinize yardımcı olabilirsiniz.

Prematüre bebeğin solunumunun durması halinde ne yapılmalı?
Prematüre bebeklerde sık görülen solunum durması, beynin yeterli olgunluğa ulaşamamış olması ve göğüs kafesi kaslarının kuvvetsizliğinden meydana gelmektedir. 5 saniyeden daha kısa ve kendiliğinden düzelen solunum durmaları fizyolojiktir. 10 saniyeden daha uzun ve bebeğin dudaklarında morarma ve halsizlik yapan solunum durması halinde uyarı verilmesi ve hemen doktora başvurulması gerekir

Bebeğin uyku düzeni nasıl olmalı?

Uyku bir bebeğin gelişimi için beslenme kadar önemlidir. Araştırmalar, bir bebeğin hayatının ilk 3 yılında kaliteli ve kesintisiz uyumasının beyinsel ve biyolojik gelişimine önemli katkıda bulunduğunu göstermektedir. Bebekler sıfır uyku bilinciyle dünyaya gelirler ve siz nasıl uyumayı öğretirseniz onu öğrenirler bu yüzden özellikle yenidoğan döneminde doğru uyku alışkanlığı geliştirmek ve devam ettirmek önemlidir.

Prematüre bebekler uykuya çok meyillidirler. Özellikle beslenmeye ayrılan süre ne kadar çok uzarsa o kadar bebeğin yorulmasından dolayı uykuya meyili artacaktır. Bu nedenle beslenmede harcanan süreye dikkat edilmeli, beslenme ve uyku düzenleri iyi ayarlanmalıdır.

Uykusu geldiğinde yatağına koyun

Bebeğinizi uyanık ama uykusu geldiğinde yatağa koymanız önemlidir. Kucağınızda uyutup yatağına koymak yerine gözlerini henüz kapamamışken ama uykuluyken yatağına koyunuz. Yatağında gözlerini kapayan bebeğin uyandığında uykuya geri dönmesi de kolay olur. Kucağınızda uyuyan bir bebek uyanınca da tekrar kucağınızda olmak isteyecektir çünkü gözlerini orda kapamıştır bir anda kendini yatakta bulmak onun için korkutucu olabilir.

Eğer onu kucağınızda, sallayarak ya da emerek uyumaya alıştırırsanız ilerleyen dönemlerde uykuya geçmek için bunları talep etmesi doğal olacaktır. Uykusu geldiğinde bebeğinizi salıncak, puset, araba koltuğu, sıcacık kollarınız yerine yatağında uyumaya alıştırın. Uykulu ama uyanıkken yatağa koyun ve küçük küçük dokunuşlarla uyutmaya alıştırın. Başlarda bu kolay olmayabilir ama zamanla ona doğru uyumayı öğreteceksinizdir. Sabırlı ve kararlı olmanız çok önemlidir.

Bebeğiniz için doğru uyku ortamını oluşturun

Uyku ortamının doğru olması bebeğin uyku kalitesini yakından ilgilendirir. Odasının sade ve onu çok yorucu olmamasına dikkat edin. Oyuncaklarla dolu, haddinden fazla renkli bir oda uykuya geçmeyi zorlaştıracak ve bebeğinizi fazlasıyla uyaracaktır. Ayrıca odanın gündüz saatlerinde dahi loş olması uzun ve çabuk uyuması için önemlidir.

Bebeğinizin neden uyandığını bilmek ve ihtiyaçlarını bunun doğrultusunda gidermek önemlidir. Altı ıslandığı, üşüdüğü veya sıcaktan rahatsız olduğu için uyanan ve ağlayan bir bebeği emzirirseniz büyük ihtimal sıkıntısını gideremeyecek ve uykuya geçirmek için yanlış bir yol izlemiş olacaksınız. Bebeğinizin her ağlama sebebi açlık olmayabilir.

Ayrıca ilk 6 aydan sonra bebeğinizin kesintisiz ve desteksiz uyuyabilir. Prematüre bebeklerde aylara göre ihtiyacı olan uyku süreleri hesaplanırken erken doğduğu süre ayından çıkartılmalıdır. Örneğin 1 ay erken doğan bebek eğer 9 aylıksa uyku süreleri 8 aylık bir bebeğe göre düşünülmelidir.

Büyüme hormonu uyku safhasında salgılanır. Bu nedenle bebek uyurken itinalı davranılmalıdır. Bunun yanında oda lambasının ayarlanır olması bebeğin gece gündüzü ayırt etmesi açısından faydalı olacaktır. Gündüzleri daha hareketli bir yaşamdan geceleri uyku ve sessizliğe geçiş bebeğin ev ortamına adaptasyonu yönünden önemlidir.

Bebeğin yatma düzeni nasıl olmalıdır?

Bebeğin içine gömülme olasılığını ortadan kaldırmak için yatağın orta sert ve sert olması sağlanmalıdır. Bebeğin etrafındaki koruma yastıkları ve oyuncaklar yumuşak malzemeden seçilmelidir. Ayrıca delikli battaniyeler tercih edilerek bebeğin boğulma riski minimize edilmelidir.

“Ani Bebek Ölümü Sendromu” prematürelerde daha sık görüldüğü için yatış pozisyonuna çok dikkat edilmelidir. Bebekler için en uygun uyuma pozisyonu sırtüstüdür. Ayrıca başlarında kalıcı şekil bozukluklarına sebep olmamak için bebeğin yatış pozisyonunun her 3-4 saatte bir değiştirilmesi ayrıca önem taşımaktadır.

Bebeğinize banyo yaptırırken nelere dikkat etmelisiniz?

Yenidoğan bebek banyosu için en uygun su sıcaklığı 37°C’dir. Bu sıcaklıkta hazırlanan banyolarda bebeğin cilt pH’ına uygun yıkama losyon ve şampuanları tercih edilmelidir. Haftada 2-3 kereden fazla yıkamak ciltlerinde kuruma ve pullanmaya neden olabilir.

Hijyen ve sağlık

Bebeğiniz, zayıf bağışıklık sistemi nedeniyle enfeksiyonlar karşısında daha yüksek risk altındadır bu sebeple onu evden çıkaracağınız zaman daha dikkatli olmalı, sizi ziyarete gelenleri özellikle de okul çağı çocukları bu konuda uyarmalısınız. Özellikle grip mevsiminde daha temkinli davranmalısınız. Bebekler genellikle ortalama 6–7 aylıktan itibaren kendi savunma faktörlerini oluşturmaya başlarlar, bu yüzden enfeksiyonlar açısından ilk 6–7 ay hatta ilk 1 yıl özel dikkat gerektirirler.

Bebeğinize dokunacak herkesin ellerini yıkaması hususunda onları uyarmalısınız. Bebeğinizin etrafında asla sigara içilmesine izin vermeyin. Tüm bebekler için geçerli olan bu kural, solunum yolları daha da hassas olan bebeğiniz için büyük önem taşıyor. Bebeğinizi ziyarete gelen kişi sigarasını evin dışında içmiş olsa dahi kıyafetlerine, ellerine yerleşen zehirli maddeleri üzerlerinde uzun bir süre taşıyorlar.

Odasında oyuncak bulundurulacak ise; oyuncakların yıkanabilen, toz tutmayan ve tüysüz olmasına dikkat edilmelidir.

El temizliği enfeksiyon kontrolünde birinci basamaktır. Bebeğe dokunmadan evvel, alt temizliği sonrası el temizliğine özen gösterilmelidir. Tırnakların kısa kesilmesi ve mümkün olduğunca takı takılmaması yine enfeksiyon açısından önemlidir.

Cilt bakımı ve alt bakımı

Bütün yenidoğanların olduğu gibi prematürelerin de cildi hassas ve narindir. Özellikle prematürelerde kulak gibi kıkırdak dokuların olduğu bölümler olgunlaşmadığı için sağ veya sol yan yatırıldığında uzun süre pozisyon değiştirilmemesine bağlı olarak kulaklarda yapışkanlıklar, nekrozlar oluşabilir. Yine pozisyonel olarak baş bölgesinde düzleşmeler görülebilir. Bu nedenle 3 saat ara ile pozisyon değiştirmede, hassas bölgelerine havlu, pet gibi malzemelerle desteklemekte fayda görülecektir.

Gözlerde yapışkanlıklar, çapaklanmalar ve hatta akıntılar görülebilir. Göz bakımı steril su ile yapılabilir ancak bir göz için kullanılan gazlı bez enfeksiyon riskinden dolayı  diğer gözde kullanılmamalıdır. Eğer  gözlerde ödem, kızarıklık ve sarımtırak akıntı varsa bu enfeksiyon olduğunu gösterebilir.

Ağız bakımında yine steril su kullanabilirsiniz. Bebeğinizin damaklarda, dil üstünde beyaz partiküller olup olmadığına dikkat ediniz. Böyle bir durumda serçe parmağınıza gazlı bez sarıp pamukçuk olan bölgeyi steril su ile kazıma tarzında temizlemeniz önerilecektir.

Bebeğin alt bezinin uygun sıcaklıkta değişmesi ve temizliğin sağlanması çok önemlidir. Bebeğin alt bakımı su ve pamuk ile yapılmalı ve eğer pişik oluşumu yoksa krem kullanılmamalıdır. Sadece idrarlı olsa bile 3-4 saat aralıklarla mutlaka bez değişimi yapılmalıdır.

Beceri gelişimi

Bebeğinizin erken beceri gelişim işaretlerinden bazıları, gülümseme ve daha uzun süre odaklanabilmektir.

2 yaşına kadar bebeğinizin zihinsel ve fiziksel gelişimini düzeltilmiş yaş hesabına göre dikkate alın. Prematüre bebeklerin büyümeleri değerlendirilirken düzeltilmiş yaşları kullanılmalıdır. Düzeltilmiş yaş bebeğin kronolojik yaşından bebek kaç ay erken doğduysa o kadar sürenin çıkarılmasıyla hesaplanır.

Bebeğiniz yüzünüze bakmayı ve sesini duymayı sever. Ama çok yakınındayken konuşmanız onun hem sese hem de görüntüye odaklanması onun için yorucu olacağından ağlamaya başlayabilir.

Bebeğinizin yüz mimiklerinden onun nasıl hissettiğini ve stres belirtilerini daha iyi anlayabilirsiniz. Eğer stres nedeniyle kızarıyorsa ya da yüzünü başka yöne çeviriyorsa, bebeğinizin molaya ihtiyacı vardır.

 

*Bu yazı alanda çalışan uzmanların katkıları ve çeşitli makalelerden yapılan alıntılardan derlenmiştir. Bu sitede verilen bilgiler hiçbir şekilde hekim tavsiyesinin yerini alamaz. Bebeğinizde beklenmedik bir davranış veya rahatsızlık belirtisi gözlemlerseniz, lütfen doktorunuza danışın.

The post Evde prematüre bebek bakımı appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/evde-premature-bebek-bakimi/feed/ 0
Prematüre bebekler ne zaman eve taburcu olur? https://evdeyenidoganbebek.com/premature-bebekler-ne-zaman-eve-taburcu-olur/ https://evdeyenidoganbebek.com/premature-bebekler-ne-zaman-eve-taburcu-olur/#respond Sun, 20 Aug 2017 07:00:03 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4229 Prematüre bebeklerin hastaneden çıkış zamanının planlanması çok önemli bir konudur. Bir yandan hastaneden çıkıp, evde anne ve baba ile olma, bebek ile ebeveynleri arasındaki bağı kuvvetlendirirken, diğer yandan erken zamanda çıkma, bebeğin genel durumunun bozulmasına ve tekrar hastaneye yatırılmasına sebep olabilir. Aileler henüz ilk günlerde bebeğin sağlığına odaklanırken, ilerleyen günlerde bebekleriyle olmak ve hastane enfeksiyonlarından […]

The post Prematüre bebekler ne zaman eve taburcu olur? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Prematüre bebeklerin hastaneden çıkış zamanının planlanması çok önemli bir konudur. Bir yandan hastaneden çıkıp, evde anne ve baba ile olma, bebek ile ebeveynleri arasındaki bağı kuvvetlendirirken, diğer yandan erken zamanda çıkma, bebeğin genel durumunun bozulmasına ve tekrar hastaneye yatırılmasına sebep olabilir. Aileler henüz ilk günlerde bebeğin sağlığına odaklanırken, ilerleyen günlerde bebekleriyle olmak ve hastane enfeksiyonlarından kaçınmak için hastaneden çıkmak için sabırsızlanabilirler.

Taburculuk sürecinin planlanmasında ailenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi ekibiyle sürekli iştişare halinde bulunması gerekmektedir. Yenidoğan yoğun bakım ekibi bebeğin oda sıcaklığında vücut ısısının korunabilmesi, anne memesi veya biberonla beslenebilir durumda olması, belirli bir ağırlığa ulaşması ve kilo almaya devam edebilmesi, solunum düzensizliği yaşamaması gibi konuları değerlendirerek bebeğin taburculuğunu planlayacaktır.

Bebeğin taburculuğunu etkileyen diğer bir konu da anne ve babanın bebeğe bakabilecek bilgi ve beceride olması gerekliliğidir. Çoğu hastanede bebeğin taburcu olmasına karar verilmeden önce ailenin bebekle 24 saat geçirmesi ve henüz hastanede gözlem altındayken bebeğin tüm bakımlarını üstlenmesi istenebilir.

Annenin bebeğin günde kaç defa, hangi aralıklarla beslemesi gerektiği, anne sütü zenginleştirici ya da mama takviyesi kullanılacaksa hazırlama koşullarının ne olduğu, ne kadar süre ile kullanılacağı, beslenme miktarlarının nasıl arttırılacağı, biberon ve emziklerin sterilizasyonu, bebeğin idrar, dışkı ve kusma açısından takibi gibi konuları iyi bilmesi gerekmektedir.

Özellikle prematüre bebeğin evde bakımında ebeveynlerin eğitim ve bilgi düzeyi bebeklerinin gelişimi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Bu bağlamda eve taburcu olacak aileler ilk dönemlerinde evde yenidoğan yoğun bakım deneyimi olan hemşirelerden destek alabilirler.

Bebeğin evde geçirdiği ilk dönemlerde, anne ve baba psikolojik olarak zorlanabilirler. İlk günlerde bebekleri evde olduğu için anne-baba olmanın mutluluğunu yaşayan ebeveynler, sonraki dönemde bebeklerinin gelişmesinin yeterince hızlı olmadığını görüp, endişelenmeye başlayabilirler. Takip eden dönemde ise bu yeni durumu kabullenerek ve hayatlarına devam etmeyi benimseyeceklerdir. Bu süreç özellikle anneler için zor geçmektedir, anneler bu dönemi psikolojik destek alarak geçirebilirler.

 

*Bu yazı alanda çalışan uzmanların katkıları ve çeşitli makalelerden yapılan alıntılardan derlenmiştir. Bu sitede verilen bilgiler hiçbir şekilde hekim tavsiyesinin yerini alamaz. Bebeğinizde beklenmedik bir davranış veya rahatsızlık belirtisi gözlemlerseniz, lütfen doktorunuza danışın.

The post Prematüre bebekler ne zaman eve taburcu olur? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/premature-bebekler-ne-zaman-eve-taburcu-olur/feed/ 0
Doğum gerçekleşti, yaşasın, peki şimdi ne yapacağız? https://evdeyenidoganbebek.com/dogum-gerceklesti-yasasin-peki-simdi-ne-yapacagiz/ https://evdeyenidoganbebek.com/dogum-gerceklesti-yasasin-peki-simdi-ne-yapacagiz/#respond Fri, 11 Aug 2017 08:00:41 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4225 Bu anı günlerce canlandırdınız… Belki çok uzun belki yeterince uzun olmayan bir hamilelik, her detayı planlamak için geçirdiğiniz uzun saatler, bazen heyecanlı bazen sancılı geçen bekleyiş dönemi hepsi doğumla birlikte sona erdi. Şimdi hayatınızda size geri dönüp geçen günlere bakma fırsatı bile vermeyecek yeni bir dönem başlıyor. Bebeğimi eve götürürken nasıl giyindirmeliyim? Hastaneden eve dönüşü […]

The post Doğum gerçekleşti, yaşasın, peki şimdi ne yapacağız? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Bu anı günlerce canlandırdınız… Belki çok uzun belki yeterince uzun olmayan bir hamilelik, her detayı planlamak için geçirdiğiniz uzun saatler, bazen heyecanlı bazen sancılı geçen bekleyiş dönemi hepsi doğumla birlikte sona erdi. Şimdi hayatınızda size geri dönüp geçen günlere bakma fırsatı bile vermeyecek yeni bir dönem başlıyor.

Bebeğimi eve götürürken nasıl giyindirmeliyim?

Hastaneden eve dönüşü planlamaya başladığınız anda yenidoğan bebeğinizi hastaneden nasıl çıkaracağınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Bebeğinize giydirmek için yanınızda bir çift body ve tulum olması çok işinize yarayacaktır. Başını rüzgardan koruyacak bere, elleri için eldiven ve yine ince bir battaniye alarak bebeğinizi sarabilirsiniz hatta kundaklayabilirsiniz. Çorap veya patikli altlık alarak ayaklarını koruyabilirsiniz.

Bebeğim için evde nelere ihtiyacım olacak?

Eve giderken yanınızda en az bir günlük yani 15-20 adet bebek bezi olması ilk gün koşturmacasını azaltmaya yardımcı olacaktır. Çoğu hastane doğum yapan ailelere içerisinde çeşitli ürünlerin bulunduğu hediye sepetleri vermektedir ama siz işinizi şansa bırakmayın.

Artık bir çok özel hastane ana kucağı olmadan bebeğinizin hastane çıkışı yapmasına izin vermiyor, dolaysıyla yatış öncesi ihtiyacınıza göre bir ana kucağı temin etmeniz çok önemli.

Evde elinizin altında bulunması gereken ürünlerden bir tanesi pişik kremi. Aynı şekilde pişik önleyici kremli ıslak mendil kullanmak sizi çok zaman kazandıracaktır. Gerekli durumlar için tuzlu sulu burun temizleyici veya burun aspiratörü edinmiş olmanız da faydalı olacaktır. Bebeğiniz için günlük hayatında tırnak makası ve bebek fırçası kullanacaksınız, bunları da önceden almanız da fayda var.

Eve geldiğinizde bazı mobilyaların olması hazır olması işinizi kolaylaştıracak. Bebek beşiği, alt değiştirme masası ve bebek küveti bunların en önemlileri.

Süt sağma makinesi sütünüzü arttırmanıza yardımcı olurken, uyku saatlerinizi planmanızı da kolaylaştıracaktır.

Bebeğimin ilk doktor kontrolünü ne zaman yaptırmalıyım?

Bebeğinizin ilk kontrolü eve çıktıktan yaklaşık 7 gün sonra yapılır. İlk kontrolünde hekiminiz size peryodik kontrol zamanları ve gerekli aşılar konusunda bilgi verecektir. İlk kontrolünde doktorunuz bebeğinizin fiziksel muayenesini yapıp, büyüme ve gelişmesini kayıt edecektir. Aynı zamanda işitme ve görme fonksiyonları değerlendirecek ve sizin bebek bakımı konusundaki sorularınızı yanıtlayacaktır.

Hangi durumlarda doktora danışmalıyım?

Bebeğinizin ilk dönemlerinde onun ihtiyaçlarını anlamak konusunda güçlük çekebilirsiniz. İlerleyen dönemlerde gözlemleriniz ve içgüdüleriniz sizi yönlendirecektir. Her halukarda bebeğinizin 6-7 saatten fazla uyaması, ateşinin 38 dereceden yüksek olması, dudaklarda veya burunda morarma, tüm vücuda yayılmış sarılık olması ve arka arkaya fışkırtır tarza kusması durumunda doktorunuzla temasa geçmenizi öneririz.

 

*Bu yazı alanda çalışan uzmanların katkıları ve çeşitli makalelerden yapılan alıntılardan derlenmiştir. Bu sitede verilen bilgiler hiçbir şekilde hekim tavsiyesinin yerini alamaz. Bebeğinizde beklenmedik bir davranış veya rahatsızlık belirtisi gözlemlerseniz, lütfen doktorunuza danışın.

The post Doğum gerçekleşti, yaşasın, peki şimdi ne yapacağız? appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/dogum-gerceklesti-yasasin-peki-simdi-ne-yapacagiz/feed/ 0
Hemşirelik haftası kutlu olsun! https://evdeyenidoganbebek.com/hemsirelik-haftasi-kutlu-olsun/ https://evdeyenidoganbebek.com/hemsirelik-haftasi-kutlu-olsun/#respond Fri, 12 May 2017 07:00:39 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4308 Hemşirelik, insan sevgisiyle dolu, şefkatle, sabırla yapılan kutsal ve onurlu bir meslektir. Tarihi çok eski olan hemşirelik mesleği, ilk çağlarda Eski Mısır, Hindistan, Yunanistan ve Roma’da bugünkü biçiminden farklı olarak yapılmaktaydı. Modern hemşireliğin adımları Florence Nightingale tarafından atılmış. 1854 yılında Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den gelerek, Üsküdar’daki Selimiye Kışlası’nda hemşirelik yapan ve büyük ün kazanan Florence […]

The post Hemşirelik haftası kutlu olsun! appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Hemşirelik, insan sevgisiyle dolu, şefkatle, sabırla yapılan kutsal ve onurlu bir meslektir. Tarihi çok eski olan hemşirelik mesleği, ilk çağlarda Eski Mısır, Hindistan, Yunanistan ve Roma’da bugünkü biçiminden farklı olarak yapılmaktaydı.

Modern hemşireliğin adımları Florence Nightingale tarafından atılmış. 1854 yılında Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den gelerek, Üsküdar’daki Selimiye Kışlası’nda hemşirelik yapan ve büyük ün kazanan Florence Nightingale 1860 yılında Londra’da ilk hemşirelik okulunu açmıştır. Florence Nightingale’in ünlü sözü “Tanrının en değerli armağanı olan hayat, çok defa hemşirenin ellerine terk edilmiştir.” bugün birçok hemşirelik okulunun duvarını süslemektedir.

Ülkemizde ise ilk olarak “Hilal-i Ahmer Cemiyeti” bugünkü adıyla Kızılay 1911 yılında hemşirelik kursları açmıştır. Bu kursları bitiren hemşireler, 1912-1914 tarihlerindeki Balkan Savaşları ile 1914-1918 arasındaki Birinci Dünya Savaşı’nda hasta ve yaralı askerlere bakmışlardır. Daha sonra 21 Şubat 1925 yılında Cumhuriyet Dönemi’nin ilk hemşire okulu olan “Kızılay Hemşire Okulu” açılmıştır.

12 Mayıs günü modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florence Nightingale’in doğduğu gün olduğu için, “Hemşirelik Haftası”nın başlangıç günü olmuştur. 1964 yılından itibaren ülkemizde de her 12 Mayıs Günü “Hemşireler Günü” olarak kutlanmaktadır.

Hemşirelik, toplumsal ihtiyaçlardan doğan, insan hayatıyla yakından ilgili bir meslektir, temelinde insan sevgisi ve saygı yatar. Hemşire din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, birey, aile ve topluma sağlığını kazandırmak için sevgi, şefkat, disiplin ve ciddiyet ile çalışır.

Başta Aileden Biri’nin birbirinden değerli hemşireleri olmak üzere, büyük özveri ve tutkuyla işini yapan tüm hemşirelerin “Hemşirelik Haftası”nı kutlarız.  İyi ki varsınız…

The post Hemşirelik haftası kutlu olsun! appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/hemsirelik-haftasi-kutlu-olsun/feed/ 0
Anne bebek hizmetimiz dünyaya örnek oldu! https://evdeyenidoganbebek.com/anne-bebek-hizmetimiz-dunyaya-ornek-oldu/ https://evdeyenidoganbebek.com/anne-bebek-hizmetimiz-dunyaya-ornek-oldu/#respond Sat, 04 Feb 2017 07:00:20 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4310 2006 yılından bu yana sunduğumuz ve annelerin yenidoğan bebeklerini sağlıkla büyütmelerine yardımcı olan anne bebek eğitimi ziyareti hizmetimiz, işbirliği yaptığımız uluslararası sigorta şirketi tarafından dünya networkünde örnek olarak paylaşıldı. Hizmetin tanıtımı için, 2012 yılından bu yana bünyemizde eğitim hemşiresi olarak görev yapan Sevim Kuruçay’ın yer aldığı profesyonel bir tanıtım filmi çekildi. Konuşma dili Türkçe olan […]

The post Anne bebek hizmetimiz dünyaya örnek oldu! appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
2006 yılından bu yana sunduğumuz ve annelerin yenidoğan bebeklerini sağlıkla büyütmelerine yardımcı olan anne bebek eğitimi ziyareti hizmetimiz, işbirliği yaptığımız uluslararası sigorta şirketi tarafından dünya networkünde örnek olarak paylaşıldı.

Hizmetin tanıtımı için, 2012 yılından bu yana bünyemizde eğitim hemşiresi olarak görev yapan Sevim Kuruçay’ın yer aldığı profesyonel bir tanıtım filmi çekildi. Konuşma dili Türkçe olan film, İngilizce ve Almanca altyazılı olarak hazırlandı.

Tanıtım filmi bebek hemşiremiz Sevim Kuruçay’ın işteki bir gününü konu alıyor. Filmde Sevim Hemşire’nin verdiği hizmet ile ilgili duygu ve düşünceleri paylaşılırken, hizmet alan bir anne ziyaret sayesinde öğrendiği bilginin bebeğinin sağlığını korumasına yardımcı olduğunu anlatıyor.

 

 

The post Anne bebek hizmetimiz dünyaya örnek oldu! appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/anne-bebek-hizmetimiz-dunyaya-ornek-oldu/feed/ 0
Avrupalı sofralara Aileden Biri’nden Katkı… https://evdeyenidoganbebek.com/avrupali-sofralara-aileden-birinden-katki/ https://evdeyenidoganbebek.com/avrupali-sofralara-aileden-birinden-katki/#respond Tue, 03 Jan 2017 08:00:05 +0000 http://evdeyenidoganbebek.com/?p=4313 Aileden Biri Evde Bakım Merkezi, Avrupa Birliği tarafından fonlanan Optifel projesine dahil oldu. Yaşlı bireylerin tükettiği gıda ürünlerinin lezzet, içerik, kullanım ve görüntü gibi yönlerden daha uygun hale getirilmesini amaçlayan Optifel projesi Eylül 2013 itibariyle start aldı. Ön hazırlıkları 2 sene süren projede, Fransa, İspanya, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsviçre ve Polonya’dan üniversiteler, araştırma kuruluşları ve […]

The post Avrupalı sofralara Aileden Biri’nden Katkı… appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
Aileden Biri Evde Bakım Merkezi, Avrupa Birliği tarafından fonlanan Optifel projesine dahil oldu. Yaşlı bireylerin tükettiği gıda ürünlerinin lezzet, içerik, kullanım ve görüntü gibi yönlerden daha uygun hale getirilmesini amaçlayan Optifel projesi Eylül 2013 itibariyle start aldı. Ön hazırlıkları 2 sene süren projede, Fransa, İspanya, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsviçre ve Polonya’dan üniversiteler, araştırma kuruluşları ve özel şirketler birlikte çalışıyorlar.

Avrupa nüfusunun hızla yaşlanması beraberinde başka sorunları da gündeme getiriyor. Araştırmalar, nüfusun önemli bölümünün ileri yaşlarda yetersiz beslenmeden dolayı güç kaybına uğradığını ve bakıma muhtaç hale geldiğini gösteriyor. Marketlerde satılan birçok gıda ürününün ambalajlarının yaşlıların kullanımına uygun olmaması, ısırma ve çiğneme gücündeki azalmadan dolayı yaşlıların seçici davranmaları ve tükettikleri gıdalardan ihtiyaç duydukları vitamin ve mineralleri almamaları, yetersiz beslenmenin sebepleri olarak sayılıyor.

Bu önemli soruna çözüm üretmek amacıyla, Fransız Ulusal Gıda Araştırmaları Enstitüsü’nün liderliğinde, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8 farklı ülkeden toplam 26 katılımcı birlikte çalışmaya karar verdi. 4 yıl sürecek “Optifel” projesinin 3 milyon euroluk finansmanı Avrupa Birliği tarafından sağlanıyor.

Türkiye’den sadece Aileden Biri Grubu’nun katıldığı projeyi, şirketimizin İş Geliştirme Direktörü Ferhat Şayeste şöyle anlatıyor: “Proje kapsamında tüm ülkelerde evde, huzurevinde veya bakımevinde bulunan yaşlılarla anket yapılıyor, her ülke özelinde, o ülkenin yaşlılarının yemek tercihleri araştrılıyor ve ihtiyaçları belirleniyor. Anketlerden elde edilecek bulgularla, yaşlıların hem keyifle hem de kolaylıkla tüketebileceği meyve ve sebze bazlı gıdalar geliştirilecek. Meyve ve sebzelere öncelik verilmesinin sebebi hem yaşlılar tarafından meyve ve sebze tüketiminin tercih edilmesi hem de geliştirilecek gıdaların vitamin ve mineraller açısından zengin olmaları…”

The post Avrupalı sofralara Aileden Biri’nden Katkı… appeared first on Evde Yenidoğan Bebek.

]]>
https://evdeyenidoganbebek.com/avrupali-sofralara-aileden-birinden-katki/feed/ 0